Yıldıray Deniz Barak

CHP İstanbul`da kazan kaynıyor..

E-Posta : twitter.com/denizzbarak

Cumhuriyet Halk Partisi her şeyden evvel Cumhuriyetin partisi. Bunu bilmeyen yok. İster kabullenin, ister kabullenmeyin.

CHP kurultayına sayılı günler kalırken, kulislerde hakikaten adeta kazan kaynıyor. Kuruluşundan bugüne çok cendereler atlatan bu parti, hem dış, hem de iç mihraklarca mercek altıana alınmış altı kazılmaya çalışılıyor. İç ve dış derken yurtdışı bağlantılı anlamında değil tabiki.

Gerek sağ partilerin saldırısına ve sinsice planlarına maruz kalan CHP, en kötüsüde solcu gözüken, partili gözüken kuzu kılıklı kurtların istilasına uğramış vaziyette.

Gözlemlediğim kadarıyla Mustafa Kemal'in partisi ne hallere geldi, vah vah diyecekken, gerçek bir kurtarıcı buldu. O kurtarıcı tam Kemal Kılıçdaroğlu derlen, akan zamanda Kılıçdaroğlu'da iki arada bir derede kalmış gözüküyor.

İşte bu son günlerde yaşanan deprem, virüs, çığ felaketi yanı sıra şehit haberleride hayli ülkemizin canını sıkarken, zaten 17 yıldır ülkenin ekonomik ve siyasal çıkmazda oluşu ile ülke krizide göz önüne alınırsa CHP'nin işi hayli zor gibi derken, üstüne kurultay çalışmalarıda tüm hızıyla devam ediyor.

CHP’NİN OLMAZSA OLAMAZI GENİŞ KATILIMLI KURULTAY OLMALI

Şimdi asıl mesele CHP’nin tüm organlarında şunun tartışılmasıdır; Demokrasi adına tüm üyelerin katılımıyla ilçe, il ve Genel merkez yönetimlerinin tamamının bir arada seçildiği uzun süreye yayılmış demokratik seçim mi? “CHP’nin olmazsa olamazı geniş katılımlı kurultay olmalı” diyor ve kendini padişah sanan belediye başkanları ile delege baronlarına BİZLERDE geçmiş olsun diyoruz..

Şimdi ise gelelim CHP Genel Merkezi Kulislerine;

Bırakalım artık başkaca mahallelerde, başkaca diyarlarda adam aramaya..

Başkalarının bahçelerinde meyve ağacı beğenme turlarına gerek yok. Kendi bahçelerimizde öyle fidanlarımız var ki, öyle arkadaşlarımız var ki, her birisi destansı bir selvi ağacı.

Bir başka yerde, bir başka mecrada, başkaca kişilere özenmeye ne hacet. Eğer parti ve partinin yönetim kadrosu, parti tüzüğünden ve prensiplerinden ödün vermeyecekse, kendinden emin demektir. Partilin ve aynı düşüncende olan ve hatta canla-başla kendini parti ideolojisine adamış biri ile yola çık, o yolda devam et ki, daha şeffaf, daha katılımcı, daha demokratik, daha barışçıl bir parti yönetimi olduğu kanaati-tezi netleşsin.

İşte bu bilinen ve olması gereken gidişatta davasına inanan kişinin ve yöneticisinin partisini her daim iktidara taşır.

Bu nedenledir ki; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nde genel başkan yardımcıları ve üst düzey parti kurullarından edindiğimiz kulis haberlerine göre, son günlerde Celal Kılıçaslan ismi duyuluyor. Hatta birileri tarafından arandığı ve mevcut il başkanı Canan Kaftancıoğlu'na gidip görüşmesi ve Kaftancıoğlu’nun da kendisine parti yönetimde görev verilmesi söylenmektedir

Şayet bu tezler ve kulis doğru analiz ise, İsmi geçen Celal Kılıçaslan'ın bunun açıklamasını mutlaka yapmalı. Genel Merkezde bunun açıklamasını yapıp doğru kararı uygulamaya geçirmeli.

Tabii ki, Kılıçaslan'ın Cumhuriyet Halk Partisi kadrolarında görev alması partili arkadaşları tarafından memnuniyetle karşılanacağına kanaatimiz mevcuttur.

Çünkü Celal Kılıçaslan partinin her etkinliğinde, her eyleminde, her mahallesinde, her sokağında, her köyünde, her kasabasında, her ilçesinde, her ilinde, tüm aktivitelerinde de var.

Fikirleriyle, düşünce ve ideolojisiyle, ekonomik gücüyle her zaman partinin her yerinde. Celal Kılıçaslan gibi partililerin yönetimde olması demek, İstanbul'un daha iyiye gideceği demektir.

Bizim gözlemlerimiz bu yönde.

Şimdiden Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi başta olmak üzere İstanbul teşkilatına da başarılar diliyoruz.

Çünkü böyle seçkin, duyarlı ve özverili siyasetçileri kulvarına katmak, en başta ülkemize faydalı olacak diye düşünüyorum.

Bekleyelim görelim.