Yıldıray Deniz Barak

Teşkilata Mahsus !

E-Posta : twitter.com/denizzbarak

Başlıktan anlaşılacağı üzere, teşkilatlardan bahsedeceğim. Bu yapılanmalara mahsus konuların biraz derinine inip, bilinmeyenleri veya bilinmesi sırlanan bazı konulara değeceğim.

Yurdum insanı örgütlenmeyi sever. Cemiyetçilik, teşkilatçılık sanki damarlarımızda var gibi..
Bir döneme mührünü vuran idealist, mangal gibi yüreğe vatan sevgisini dolduran vatan evlatları, hayatının her safhasını mücadele ve kavgayla geçiren, vatansever olmanın bilincini ve aşkını beynine nakşeden adeta bir aksiyon adamı gibi yaşayan yiğit ananın yiğit evlatları ve yapılanmalarından bahsedeceğim.

Bunları yazarken emperyalist ülkelere ve bunun işbirlikçileri hakkındaki düşüncelerimde nefret uyandıracak kadar öfkem ve kinim bir kez daha bilenmiş oldu. Bu vatanın, bu milletin mensubu olmanın gururunu yaşıyorum.

Vatan sevdası için, inançları uğruna ölüme gidenlerin unutulması ve hatta unutturulmaya çalışılması, tüm sevdalıları olduğu gibi beni de derinden üzüp, yaralamamakadır.

Kökeni 1860'lara uzanan bir İttihat Terakki ve bu cemiyetin düşünsel kökeni Yeni Osmanlılara dayanmaktadır. 1860'tan 1918'e kadar uzanan süreçten sonra, İttihatçılık ruhu miadını tamamlamış gözükse de Cumhuriyet dönemi Kemalizm'inin ideolojisine esin kaynağı olduğuda bir gerçektir.

Rumeli o zamanlarda resmen emperyalist güçlerin arka bahçesi olmuş, emperyalist devletler buralarda atlarını rahatça oynatabiliyorlardı. Bu anlamda Selanik ise Türk yenilikçi hareketlerinin yeşerdiği ve doğduğu yer olmuştu. Tabiki bu kötü gidişat karşısında kim eli kolu bağlı kalsın ister ki?
Yurt düzeyinde örgütlenmeyi, İttihat ve Terakki kulüpleri kanalıyla gerçekleştiren Cemiyet 1908-1918 yılları arasında 4'ü gizli 9 kongre yapmış, bunları da ; Emrullah Efendi, Halil Bey, Seyit Bey, Sait Halim Paşa ve Talat Paşa yürütmüştür.

İlk kurulduğu günden itibaren gizliliği esas alan Cemiyetin tabiki bir çok yan kuruluşu vardı. Bunların en aktifi ise günümüz Milli İstihbarat Teşkilatının çekirdeği TEŞKİLAT-I MAHSUSA.

(Diğerleri : Türk Ocağı, Köylü Bilgi Cemiyeti, Osmanlı Maarif C.,Milli Talim e Terbiye C., Halka Doğpru C., Osmanlı Sanatkaran C., Kalaycı Esnafı C., Hilal-i Ahmer Donanma C., Bakü Müslüman C., Müdafa-i Milliye C., Türk Gücü C., ve Osmanlı Genç Dernekleri.)

Görüldüğü gibi toplumun her kademesine nüfuz etmiş mükemmel bir örgütlenme. Bu örgütlenmede çok büyük rol üstlenen Talat Paşa.

Teşkilat-ı Mahsusa'nın temel taşlarını oluşturan kadrodaki vatan evlatlarınıda söylemeden geçmeyeceğim.

Süleyman Askeri Bey, Halim Paşa, Cevat Paşa, Dr.Nazım, Dr.Bahattin Şakir, Atıf Kamçıl, Rusül Bey, Yarbay Hüsamettin Bey, Eşref Kuşçubaşı, Yakup Cemil Bey, Sami Kuşçubaşı, Ömer Naci, Nuri Paşa, Ohrili Eyüp Sabri, Sapancalı Hakkı, İzmitli Mümtaz.

Bu vatan fedaileri unutulamaz.

Enver Paşa, Talat Paşa gibi teşkilatın içinde nefes alanların, bu vatan yiğitlerine son bakışları, bitirişleri, idamına karar vermeleri veya göz yummaları ise ihaneti, nankörlüğü işaret etmektedir.
Tarihe damga vurmuş bir Yakup Cemil'in asılarak ve 14 kurşunla katledilmesi kimin ayıbı, kimin suçu bilinsin isterim.

Vatan uğruna ölmeyi hedef edinmiş, bağımsızlığa kendini adamış buna benzer örnekleri bolca sergileyebileceğimiz vatan evlatlarımız gibi halen mevcut olanlarımız mutlaka çıkacaktır.
Deniz Gezmiş de vatan uğruna Bağımsız Türkiye söylemi gerekçesiyle, tıpkı Yakup Cemil misali asılarak hayatına katledilerek son verilmiştir.

Vatanımızın bağımsızlığı pahasına can verenler, bilsinler ki bu vatan toprakları üzerinde daha Yakup Cemiller, Deniz Gezmişler ve hatta niceleri var olacaktır.

Teşkilat-ı Mahsusa'nın günümüz sempatizanlarından olan ulusalcı lider Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 1. Cumhurbaşkanı'nında bu yazıyı hazırlama aşamasındayken yaşamını yitirdiği haberi, herkes gibi benide derin bir hüzün ve kedere boğdu.

Sonuç olarak diyorum ki, vatan aşkı ve sevdası Dünya var olduğu süreçte mutlak olarak, bedeli, kaşlıkız olarak devam edecektir. Birilerinin gelip, yüzde bilmem kaç oyla geldik, şöyle yaparız, böyle yaparız, bakın kimleri diz çöktürdük partavallarına karnımız tok.

Hiç kimse vatan üzerinden bahis oynamasın. Burası hiç bir emperyalist gücün ve işbirlikçilerinin arka bahçesi değildir.

Benden söylemesi. Bir gider, bin geliriz.

Aklını başına devşirsin, başkaca düşüncede olup, sabır ve sükunetle bekleyenlerin sabırlarını taşırmasın her kimse..